Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyareti dönüşü açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney'e ziyaret düşüncesinin söz konusu olmadığını belirtti. Erdoğan, "Onlar nasıl KKTC'yi devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs'ı devlet olarak kabul etmiyoruz." dedi. 

"Kıbrıs'ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür; bundan da taviz yoktur." ifadelerini kullanan Erdoğan, devamında ise şunları kaydetti: 

"Kıbrıs Türk halkı, ana vatan Türkiye'nin garantörlüğünü ve Ada'daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihî gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır.

(Suriye'deki son gelişmeler) Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara orada dik bir duruş sergilemiştir. Şu ana kadar herhangi bir tavizi de söz konusu değil.

İsrail, bölgede istikrar olmasını istemiyor. Bütünleşik bir Suriye'nin kendisi için iyi olmayacağını düşünüyor ve bu türden provokasyonlara devam ediyor.

Bütün bir araya gelemeyecek aktörler, Suriye konusunda bir araya gelirken İsrail'in bu istikrar projesini bozmasını dünyaya iyi anlatmak gerekiyor. 

Suriye'nin parçalanmasını istemiyoruz, Suriye'nin toparlanmasını ülkemiz için de olumlu görüyoruz.

Gönüllü geri dönüşlerin hızlanması için her türlü desteği vereceğiz. Bununla Suriye hızla normalleşsin, biz de güneyimizi sağlama alalım istiyoruz.

Biz Gazze'yi gündemimizden hiç düşürmedik ve düşürmeyeceğiz. Gazze'nin yanında yer almaya devam edeceğiz.

Gazze halkı şu ana kadar teslim olmadı inanıyorum ki teslim olmayacak. İsrail ise gözü dönmüş canavar gibi her yana saldırıyor, bu hırsının kurbanı olacak.

(Terörsüz Türkiye) Yakında Meclis zemininde ilerlemenin yaşandığına şahitlik edeceksiniz. Biz terörsüz bir geleceği inşa etmekte kararlıyız.

Jet uçakları alımı konusunda malum İngiltere ve Almanya ile attığımız adımlar söz konusu. Bu konuda da İngilizler ve Almanlar olumlu yaklaşıyorlar.

(Avrupa Birliği) Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin canlandırılması ve ilerletilmesi için bir gün bile beklenmemelidir.

Avrupa ve çevresinde yaşananlar, AB içindeki görüş ayrılıkları hesaba katıldığında Birliğin Türkiye gibi dinamik ve çözüm odaklı bir üyeye olan gereksinimi görülecektir. Daha önce de söylediğim gibi, AB için köprüden önce son çıkış Türkiye'dir.

Zengezur Koridoru sadece Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye'ye değil, bölgedeki diğer ülkelere de fayda sağlayacak. Biz bu hattı aynı zamanda jeoekonomik boyutu itibarıyla son derece önemli bir konu olarak görüyoruz.

Çevremizde yanan savaş ateşlerine rağmen her şartta huzur ve istikrarı önceliyoruz. İç cephesi güçlü Türkiye, hem sosyal hem ekonomik kalkınmasını hızlandıracak.

İmam hatip okullarının akademik başarıları, bazı kesimleri rahatsız etmiş görünüyor. Günlerdir yürütülen ahlaksız iftira kampanyasının tek bir açıklaması vardır, o da imam hatip düşmanlığıdır.

Yavrular bileklerinin, zihinlerinin hakkıyla neticeyi elde etmiş olan çocuklarımız. Ama bakıyorsunuz, daha 12-13 yaşındaki masum yavruların emeklerine kara çalınıyor. Bizim toksik siyaset derken kastımız tam olarak buydu.

Türkiye'nin sınav güvenliği konusunda ne kadar başarılı olduğunu cümle alem bilir. Eğer bunların zerre kadar haysiyeti varsa o masum çocuklardan ve ailelerinden özür dilemeliler."